Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
Tarih

Abhazya’da Stalin-Beria Terörü, 1936-1953

Stephen D. Shenfield

Abhazya’da Stalin-Beria Terörü

Abhazya’da Stalin-Beria Terörü

Abhazya’da Stalin-Beria Terörü

Stalin-Beria Terörü

Nestor Lakoba’nın Öldürülmesi

Arka plan

1922-1930 döneminde Abhazya, Gürcistan ile ortak, ancak ona bağlı olmayan bir birlik cumhuriyeti statüsüne sahipti. 19 Şubat 1931’de Altıncı Tüm-Gürcistan Sovyetler Kongresi, muhtemelen Stalin’in onayıyla, Abhazya’yı bu statüden mahrum bırakmaya ve özerk bir cumhuriyet olarak Gürcistan’a dahil etme kararını aldı. Birçok Abhaz köyünde, bu değişikliğe ve o zamanlar Sovyetler Birliği genelinde devam etmekte olan zorunlu kolektifleştirmeye karşı kitlesel protestolar vardı. Gürcü lider Lavrenti Beria protestoları bastırmak için bir güvenlik polisi müfrezesini seferber etti, ancak Sovyet Abhazya’nın ilk lideri Nestor Lakoba, çatışmayı yatıştırmayı ve kan dökülmesini önlemeyi başardı.

Sonuç olarak Abhazya beş ya da altı yıl daha önemli ölçüde fiili özerkliğini korudu. Ancak, Lakoba’nın Gürcü liderliği ile görüşmek için sık sık Tiflis’e ziyaretler gerçekleştirmesi gerekiyordu. [Lakoba] Abhazya’da hüküm süren özel koşullara atıfta bulunarak, kolektifleştirmeyi, tasfiyeleri durdurabilmeyi ve hatta Abhaz prenslerine ve asillerine mali yardımlar dağıtmayı başardı. Bu açılardan Abhazya, genel karışıklıkların yaşandığı bir dönemde kendisini benzersiz bir şekilde korunaklı bir konumda buldu.

Abhazya’da Stalin-Beria Terörü

Abhazya’da Stalin-Beria Terörü

Abhazya’da Stalin-Beria Terörü

Stalin-Beria Terörü

Nestor Lakoba’nın Öldürülmesi

Nestor Lakoba’nın Öldürülmesi ve Ardından Gelen Tasfiyeler

Bu durum, Nestor Lakoba’nın Aralık 1936’da ölümüyle aniden sona erdi ve Stalin-Beria terörü olarak adlandırdığım baskı dönemini başlattı. Tarihçiler Lakoba’nın şüpheli koşullar altında öldüğünü kabul etse de ölüm nedeni hiçbir zaman resmi olarak belirlenemedi. Bununla birlikte, çeşitli sözlü versiyonlar günümüze ulaşmıştır. Ünlü Abhaz yazar Fazıl İskender tarafından verilen bir röportajda, röportajı yapan kişi Beria’nın Lakoba’yı ofisine çağırdığını ve onu orada vurduğunu öne sürüyor, ancak İskender bu versiyonu reddediyor:

Hayır, hayır, Beria tarafından zehirlendi! Ne mi biliyorum? Beria’dan Lakoba’nın Tiflis’te kendisine rapor vermesi için bir emir geldi. Nestor Apollonovich genellikle karısıyla birlikte Tiflis’e giderdi, ancak bu sefer karısını yanında götürmeyi reddetti – belli ki orada işlerin zor olduğunu anlamıştı. Tiflis’e vardı ve daha ilk gün Gürcistan Merkez Komitesi’nin bürosunda Beria ile şiddetli bir tartışma yaşadı. [Tarihçi Stanislav Lakoba’ya göre, Beria, Lakoba’ya Batı Gürcistan’daki köylüleri Abhazya’ya yerleştirme planını sunmuş, Lakoba ise bu planı uygulamayı reddetmişti ―SDS] Lakoba otel odasına döndü. Bir süre sonra telefon çaldı. Arayan Beria’nın karısı Nina’ydı ya da belki de Beria’nın annesiydi. “Lavrenti ile neden kavga ediyorsunuz Nestor? Ne de olsa arkadaşsınız. Bize gel, birlikte yemek yiyelim.” Böylece Lakoba’yı gelmeye ikna etti. Beria’nın niyeti hakkında hiçbir şey bilmediğinden eminim. Buluştuklarında Beria “arkadaşına” bir bardak zehirli şarap uzattı. Yemekten sonra Beria ve Lakoba tiyatroya gittiler, Lakoba burada kendini iyi hissetmedi, ayağa kalktı ve çıkışa yöneldi. Sokakta şoförüne Abhazca olarak “Beni öldürdüler!” dedi. Bu sözleri birkaç kez tekrarladı, belli ki zehrin etkisini zaten hissediyordu. Otel odasına ulaştığında yere uzandı ve öldü. Bir süre -yarım saat ya da bir saat- sonra Beria otele geldi…

O zamanlar küçük bir çocuktum ve Lakoba’nın kalp krizinden ya da ona benzer bir şeyden öldüğünün nasıl ilan edildiğini hayal meyal hatırlıyorum. Cesedi Abhazya’ya getirildi, ancak Lakoba’nın eşi çok cesur bir kadındı: kocası ile Beria arasındaki zorlu ilişkileri bildiği için doktorunu çağırdı ve doktor Lakoba’nın zehirlendiğini tespit etti. Ardından doktordan Moskova’ya gitmesini ve Lakoba’nın ölüm nedenini [Kremlin’e] bildirmesini istedi. Doktor yola çıktı ancak yolda durduruldu ve Soçi’ye götürüldü. Sonrasında ondan hiçbir iz kalmadı. Belli ki ya hemen kurşuna dizildi ya da hapse atıldı.

Bunun ardından Abhazya’da Moskova’dakine benzer [göstermelik] duruşmalar başladı. Beria’nın amacı Lakoba’nın baş suçlayıcısı olarak onun karısını göstermekti. Ona yöneltilen başlıca suçlama, Türk casusu olmasıydı [Lakoba’nın eşi Türk kökenliydi—SDS]. Ancak Lakoba’nın karısı her türlü işkenceye rağmen kocasına ihanet etmedi ve mahkemeye hiç çıkmadı. İşkenceler yüzünden delirdi ve hapishanede öldü.

Bir oğulları vardı. O da hemen tutuklandı. Savaş başladığında Beria’ya bir mektup yazdı: “Lavrenti Amca, beni hapisten çıkar, ben de cepheye gideyim.” Beria’nın şu şekilde cevap verdiği söylenir: “Ne? O hala hayatta mı?”—ve vurulması emrini verir.[1]

“Lakoba’nın ölümüyle ilgili bazı durumları göz önünde bulundurduğumuzda, cinayetin Beria’nın ‘kişisel girişimi’ olduğu ve bunun Stalin’in bilgisi veya onayı olmadan yapıldığı mümkün görünmektedir. Beria sadece “patrondan” gelen emirlerin itaatkar bir uygulayıcısı değildi: kendi hesabına sadist davranışlarla dolu uzun bir geçmişi de vardı.

Lakoba için devlet töreni düzenlendi; kısa bir süre sonra da “halk düşmanı” ilan edildi. Bu durum, 1937 ve 1938 yıllarında—Sovyetler Birliği genelindeki Büyük Terörün zirvesi sırasında—Abhazya’nın politik, yönetimsel, kültürel ve akademik elit kademelerini yok eden bir tasfiye hareketini başlattı.

Nestor Lakoba’nın cenazesinin Abhazya’ya getirilmesi. 1 Ocak 1937

2 Kasım 1937’de, Abhazya’nın en yüksek hükümet organı olan Merkez Sovyet Yürütme Komitesi’nin çoğunluğu etnik Abhaz olan yirmi sekiz üyesi görevden alındı.[2] Bu kişiler, “karşı-devrimci”, “halk düşmanı” ve benzeri suçlamalarla tutuklandılar. Temmuz 1937’den Ekim 1938’e kadar olan dönemde, Abhazya’da en az 2.186 kişinin siyasi suçlamalarla tutuklandığı bilinmektedir; bunlardan 754’ü kurşuna dizilmiştir. Ekim-Kasım 1937’de Sohum’da 13 tanınmış kişinin yargılandığı göstermelik bir duruşma yapıldı; sanıkların hepsi katil, yabancı istihbarat ajanı vb. suçlamalarla kurşuna dizilmeye mahkum edildi.[3]

Abhazya'da Stalin-Beria Terörü

Çeviri: Rusya Stalin Cinayetini Planlamaktan 10 Kişiyi İdam Etti (Chicago Daily Tribune, 10 Kasım 1937, sayfa 2)

Aralarında Komünist Parti Genel Sekreteri Josef Stalin’e suikast girişiminde bulunmaktan hüküm giyen on teröristin de bulunduğu on yedi kişinin bugün idam edildiği bildirildi.

Bir Tiflis gazetesi suikast planları nedeniyle kurşuna dizilenlerin Moskova’daki Troçkist olduğu iddia edilen bir merkezden emir almakla suçlandıklarını bildirdi. Gazete, idam edilenlerin 1933 ve 1935 yıllarında Stalin’i öldürmek için birkaç başarısız girişimde bulunduklarını itiraf ettiklerini belirtti. İdam edilenlerden ikisi Abhazya Cumhuriyeti’nin eski cumhurbaşkanı Nestor Lakoba’nın kardeşleri. Bunlardan biri olan Mikhail Lakoba, sürgüne gönderilmeden önce Leon Trotsky’nin koruması olarak görev yapmıştı.

Tasfiye kurbanlarının ağırlıklı olarak etnik Abhaz olması, elit kesimin etnik yapısının büyük şekilde değişmesine yol açtı. Böylece, 1952’ye gelindiğinde, Abhazya’daki en üst düzey 228 parti ve hükümet yetkilisi ve işletme yöneticisinin %80’den fazlası etnik Gürcülerden oluşuyordu (bu pozisyonlarda sadece 34 Abhaz, 7 Rus ve 3 Ermeni kalmıştı).[4]

Abhazya’da Stalin-Beria Terörü

Abhazya’da Stalin-Beria Terörü

Abhazya’da Stalin-Beria Terörü

Stalin-Beria Terörü

Nestor Lakoba’nın Öldürülmesi

Abhazya’da Stalin-Beria Terörü

Abhazya’da Stalin-Beria Terörü

Abhazya’da Stalin-Beria Terörü

Stalin-Beria Terörü

Nestor Lakoba’nın Öldürülmesi

Abhazya’da Stalin-Beria Terörü

Abhazya’da Stalin-Beria Terörü

Abhazya’da Stalin-Beria Terörü

Stalin-Beria Terörü

Nestor Lakoba’nın Öldürülmesi

Abhaz Dili Üzerindeki Baskı

Gürcistan’daki Beria rejimi, Abhazları zorla asimile etmeyi amaçlayan uzun vadeli bir politika yürüttü. Bu politikanın iki ana bileşeni vardı: Abhaz dilinin baskı altına alınması ve demografik mühendislik.

Dil alanında atılan ilk adım, 1926’dan beri Latin alfabesine dayanan Abhaz yazısını, özel olarak uyarlanmış bir Gürcü alfabesine geçirmek için 1939’da alınan karardı.

1945-46 yıllarında Abhaz dilinde eğitim veren okullar kapatıldı. Abhaz çocukları, eğitim dilinin Gürcüce olduğu okullara gitmeye zorlandılar. Bu durum, o dönemde büyüyen Abhaz neslinin zihninde derin acı hatıralar bıraktı, çünkü ana dillerini konuştukları için dövülüyorlar ve daha önce hiç bilmedikleri bir dille başa çıkmak zorunda kalıyorlardı.

Aynı zamanda, Abhazca yayıncılık ve radyo yayıncılığı da sona erdi. Genel olarak, Abhaz dilinin kamusal kullanımı giderek kısıtlandı. 1947 ve 1951 yılları arasında çok sayıda eski Abhazca yer ismi Gürcüce yer isimleri ile değiştirildi.

Abhazya’da Abhazca eğitim veren okulları (ve kapatılmış olan Ermenice eğitim veren okulları) yeniden kurmak için önlemler – öğretmen eğitim programları, ders kitabı hazırlama vb. 1953 yılının ikinci yarısında, Stalin’in ölümünden (Mart ayında) ve Beria’nın tutuklanmasından (Temmuz ayında) sonra alınabildi.

Demografik Mühendislik

1937 ve 1953 yılları arasında Batı Gürcistan’dan on binlerce köylü Abhazya’ya yerleştirildi, bu da etnik-demografik dengenin Abhazlara karşı daha da değişmesine neden oldu. Abhazlar 1926 Sovyet nüfus sayımı sırasında hala Abhazya nüfusunun dörtte birinden fazlasını (%26,4) oluşturuyordu.[5] Stalin döneminin sonlarındaki demografik mühendislik bu oranı yaklaşık altıda bire (%17-18) düşürdü.[6]

1937’de yeni Gürcü yerleşimciler için konut inşa etmek üzere özel bir organizasyon kuruldu – ‘Abhazpereselenstroi’ (‘Abhazya Yerleşim İnşaatı’).

1939’da, Gudauta ve Oçamçira bölgelerindeki Abhaz köylerine yakın yerlerde yoğun Gürcü yerleşimleri ortaya çıktı. Bunun asıl amacı, Abhaz yerleşimlerinden geride kalan bölgeleri de parçalamaktı. Daha sonra, yerleşimciler Abhaz köylerinin arazilerine de yerleştirildi (örneğin, 1951-52’de).

1941 yılında Abhazya üzerine çekilen 30 dakikalık bir belgeselden alınan bu görüntülerde, Gagra, Gudauta ve Oçamçira bölgelerinde oluşturulan yerleşim yerlerinden bahsetmekte ve Abhazya’ya yerleştirilen Gürcüleri, evlerinin inşasını ve bir ailenin yapılan eve taşınmasını göstermektedir.

Genel olarak, dağlık Abhazya’da kullanılmayan ekilebilir arazi azdı ve bu, yeniden yerleşim sürgünle birleştirilemediği sürece, yeniden yerleşim potansiyelini sınırlıyordu. 1949’da Yunan ve Türk azınlıklar Abhazya’dan Kazakistan ve Orta Asya’ya sürüldü ve Gürcüler eskiden Yunan ve Türk olan köylere yerleştirildi. Dolayısıyla, Abhazya’nın Gürcüleştirilmesi sadece Abhazların zararına gerçekleşmedi.

Abhazları da sürgün etmek için 1949-51 yıllarında planlar hazırlandığına dair kanıtlar bulunmaktadır. Bu planların neden gerçekleştirilmediği ise net değildir. Tarihçiler, zorla asimilasyonun başarısından giderek daha fazla emin olan politika yapıcıların, sürgünün gereksiz olduğuna karar vermiş olabileceklerini öne sürmektedirler.

Kimin Politikası?

Abhazya tarihinin bu dönemini yorumlarken karşılaşılan en zor sorunlardan biri, sorumluluğu Tiflis ve Moskova arasında paylaştırmaktır. Abhazya’daki ‘Stalin-Beria terörü’ genel Sovyet liderliğinin (Stalin) bir icraatı mıydı, yoksa özellikle Gürcü liderliğinin (Beria) mi?

Sovyet parti arşivlerinde yapılan araştırmalar, Gürcüleştirme politikasını uygularken Tiflis ve Sohum’daki bürokratların genel olarak Moskova’daki merkezi liderliğin direktiflerine uygun hareket ettiklerini göstermiştir.[7] Abhazya’daki Gürcüleştirme, tüm birlik cumhuriyetlerindeki etnik azınlıkların (Güney Rusya’daki Ukraynalılar, Özbekistan’daki Tacikler ve Karakalpaklar, vb) asimilasyonunu amaçlayan çok daha geniş bir politikanın yerel bir uygulamasıydı.

Ancak, Gürcü liderler bu politikaya hevesli uygulayıcılarıydı Kremlin tarafından talep edilenlerden daha ileri gittiler. Örrneğin, talimatlarına göre artık yerel azınlık dilleri gibi Abhazca’da eğitim yapılmayacaktı, ancak bu dillerin özel dersler olarak öğretilmesi yasaklanmıyordu. Gürcü liderler ise bu boşluğu değerlendirmeyi tercih etmedi ve hem Abhazca öğretimi hem de Abhazca eğitimini yasakladılar.

Yine de, sorumluluğun öncelikle Moskova’ya ve Tiflis’e değil yerleştirilmesi adil görünüyor. Ancak Abhazların meseleyi bu şekilde yorumlama eğiliminde olmadıkları görülüyor. Onlar “Gürcüleri” suçlama eğilimindeydiler. Bunun için birkaç neden öne sürülebilir: Stalin ve Beria’nın Gürcü kökenli olması, Ruslaştırma değil Gürcüleştirmeye maruz kaldıkları basit gerçeği ve onları Sovyet sistemini suçlamaya karşı önyargılı hale getiren önceki dönemdeki olumlu deneyimleri.

Stalin döneminin sonlarında ortaya çıkan Gürcülere karşı duyulan kin, 1980’lerin sonu ve 1990’ların başında Abhaz-Gürcü çatışmasının tırmanmasının altında yatan önemli bir faktördü.

Notlar

1. “Fazil_’ Iskander: Rossiia v etoi voine vela sebia ochen_’ sderzhanno,” Russkii Bazar, no. 35(645), 28 Ağustos-3 Eylül 2008 (http://www.russian-bazaar.com/article.aspx?ArticleID=13268). Bu versiyonla ilgili olan sorun, Lakoba’nın cesedinin, ölüm nedeninin belirlenmesini daha da zorlaştırmak için iç organları çıkarılmış olarak Sohum’a iade edildiğinin söylenmesidir. 2. Bunlardan dokuzu bu kurumun başkanlık divanının üyeleriydi. Burada ve aşağıda, büyük ölçüde O.Kh.’nin 4.4. Bölümüne (s. 331-4) referans gösteriyorum. Bgazhba ve S.Z. Lakoba, Istoriia Abkhazii s drevneishikh vremen do nashikh dnei (Moskova, 2007) (http://www.hrono.ru/libris/lib_b/bgzb404.php). 3. Bgazhba ve Lakoba sanıklardan onunun ismini vermektedir: V. Ladaria, V. Lakoba, M. Lakoba, M. Chalmaz, K. Inal-ipa, D. Jergenia, M. Kishmariya, P. Seisyan, A. Engelov, S. Turkiya. 4. http://www.abkhaziagov.org/ru/state/history/assr.php 5. 1870’lerde Abhaz sürgünleri başlamadan önce, Abhazlar Abhazya nüfusunun ezici çoğunluğunu oluşturuyordu. 1886’da hala nüfusun %85,7’sini oluşturuyorlardı, ancak 1897’de bu rakam %55,3’e düşmüştü. 6. Yeniden yerleştirmenin yanı sıra, bu değişimin bir kısmı (en azından kağıt üzerinde), özellikle güney Abhazya’nın Gali bölgesinde, daha önce Abhaz olarak kaydedilen bireylerin Gürcü olarak yeniden sınıflandırılmasıyla sağlandı. 7. G.P. Lezhava, Mezhdu Gruziei i Rossiei (Moskova: TsIMO IEA RAN, 1997), s. 116-61.

Bu makale AbkhazWorld.com için yazılmış olup Türkçe’ye İngilizce’den çevrilmiştir.

Stephen D. Shenfield (1950-2023), ABD’de yaşayan bağımsız bir araştırmacı ve çevirmendi. İngiltere’de doğan Shenfield, Sovyet Çalışmaları ve Ekonomi alanında doktorasını Birmingham Üniversitesi’nin Rusya ve Doğu Avrupa Çalışmaları Merkezi’nde tamamladı. Akademik çalışmaları onu Amerika Birleşik Devletleri’ne götürdü, burada Brown Üniversitesi’nin Watson Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü’ne önemli katkılarda bulundu.

Rusya ve Sovyet sonrası ilişkiler konusunda uzman olan Shenfield, Rusya’daki gelişmelerle ilgili bir e-posta listesi olan Johnson’s Russia List’in Araştırma ve Analitik Ekibi’nin bir dönem hazırlayıcısıydı.

Stephen Shenfield, ‘The Nuclear Predicament: Explorations in Soviet Ideology’ (Nükleer İkilem: Sovyet İdeolojisi Üzerine Araştırmalar) ve ‘Russian Fascism: Traditions, Tendencies, Movements’ (Rus Faşizmi: Gelenekler, Eğilimler, Hareketler) adlı iki önemli kitabın yazarıdır.

Yazılarının bulunduğu web sitesine www.stephenshenfield.net adresinden ulaşılabilir.

Kaynak
1. "Fazil_' Iskander: Rossiia v etoi voine vela sebia ochen_' sderzhanno," Russkii Bazar, no. 35(645), 28 Ağustos-3 Eylül 2008 Bu versiyonla ilgili olan sorun, Lakoba'nın cesedinin, ölüm nedeninin belirlenmesini daha da zorlaştırmak için iç organları çıkarılmış olarak Sohum'a iade edildiğinin söylenmesidir. 2. Bunlardan dokuzu bu kurumun başkanlık divanının üyeleriydi. Burada ve aşağıda, büyük ölçüde O.Kh.'nin 4.4. Bölümüne (s. 331-4) referans gösteriyorum. Bgazhba ve S.Z. Lakoba, Istoriia Abkhazii s drevneishikh vremen do nashikh dnei (Moskova, 2007)3. Bgazhba ve Lakoba sanıklardan onunun ismini vermektedir: V. Ladaria, V. Lakoba, M. Lakoba, M. Chalmaz, K. Inal-ipa, D. Jergenia, M. Kishmariya, P. Seisyan, A. Engelov, S. Turkiya.4. http://www.abkhaziagov.org/ru/state/history/assr.php5. 1870'lerde Abhaz sürgünleri başlamadan önce, Abhazlar Abhazya nüfusunun ezici çoğunluğunu oluşturuyordu. 1886'da hala nüfusun %85,7'sini oluşturuyorlardı, ancak 1897'de bu rakam %55,3'e düşmüştü.6. Yeniden yerleştirmenin yanı sıra, bu değişimin bir kısmı (en azından kağıt üzerinde), özellikle güney Abhazya'nın Gali bölgesinde, daha önce Abhaz olarak kaydedilen bireylerin Gürcü olarak yeniden sınıflandırılmasıyla sağlandı.7. G.P. Lezhava, Mezhdu Gruziei i Rossiei (Moskova: TsIMO IEA RAN, 1997), s. 116-61.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu