Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
Apsuara

Modern Abhaz Toplumunda Geleneksel Yargılama Usullerinin Kullanılması

V. V. Avidzba

Abhazların geleneksel yargılama usullerinin izleri eski çağlara kadar uzanmaktadır. Buna rağmen ancak 19. yüzyılda ilgi odağı olmaya ve incelenmeye başlamıştır. Bu, öncelikle 1810’da Abhazya’nın Rusya’ya katılması ve Kafkasya’daki çarlık askeri yönetimi bürokratlarının yerel halkın tarihine, kültürüne ve geleneklerine ilgisinin artmasından kaynaklanmaktaydı. Bu sayede 19. yy. boyunca, özellikle ikinci yarısında, Abhazların yargılama usullerinin analizi üzerine Rus ve yabancı yazarların çalışmaları ortaya çıkmaya başlamıştır. Özellikle F. Tornau, İ.Averkiev, A.N. Vvedensky, F.Z.Zavadsky, P.Kraevich, S. Smolensky, K. Chernyshev, S. Pushkarev, J. Bell, Dubois de Montpereux, Carla Serena ve diğerleri gibi araştırmacıların eserlerini sayabiliriz. Bu yazarların eserleri Abhazların geleneksel yargılama usullerinin incelenmesinde referans kaynaklar haline gelmiştir.

Modern Abhaz Toplumunda Geleneksel Yargılama Usulleri

Modern Abhaz Toplumunda Geleneksel Yargılama Usullerinin Kullanılması

Modern Abhaz Toplumunda Geleneksel Yargılama Usullerinin Kullanılması

Modern Abhaz Toplumunda Geleneksel Yargılama Usullerinin Kullanılması

Abhaz toplumunda yargılama usulleri

Modern Abhaz Toplumunda Geleneksel Yargılama Usullerinin Kullanılması

Modern Abhaz Toplumunda Geleneksel Yargılama Usullerinin Kullanılması

Modern Abhaz Toplumunda Geleneksel Yargılama Usullerinin Kullanılması

Modern Abhaz Toplumunda Geleneksel Yargılama Usullerinin Kullanılması

Abhaz toplumunda yargılama usulleri

Modern Abhaz Toplumunda Geleneksel Yargılama Usullerinin Kullanılması

Modern Abhaz Toplumunda Geleneksel Yargılama Usullerinin Kullanılması

Modern Abhaz Toplumunda Geleneksel Yargılama Usullerinin Kullanılması

Modern Abhaz Toplumunda Geleneksel Yargılama Usullerinin Kullanılması

Abhaz toplumunda yargılama usulleri

Modern Abhaz Toplumunda Geleneksel Yargılama Usullerinin Kullanılması

Modern Abhaz Toplumunda Geleneksel Yargılama Usullerinin Kullanılması

Modern Abhaz Toplumunda Geleneksel Yargılama Usullerinin Kullanılması

Modern Abhaz Toplumunda Geleneksel Yargılama Usullerinin Kullanılması

Abhaz toplumunda yargılama usulleri

18. yy. sonu – 19. yy. ilk yarısında Abhazların geleneksel yargılama usulleri doruğa ulaşmıştır. Daha sonra, 19. yy. 60’lı yıllarından itibaren, 1864’te Abhaz prensliğinin tasfiye edilmesi ve aynı dönemde Rus askeri yönetiminin getirilmesine bağlı olarak büyük değişikliklere uğramıştır. “…Rusya’nın Kafkasya halklarının siyasi ufkunda ortaya çıkışı, bazı sosyal kurumları doğrudan etkileyen derin değişikliklere yol açmıştır” (Botyakov, 2003, s. 9). Başlangıçta Abhazlar buna ılımlı tutum sergilese de kısa süre sonra “bu yeni yönetimin faaliyetinden memnun olmayan yerel halkın hoşnutsuzluğundan kaynaklanan uyuşmazlıklar” belirmiştir (Dzidzaria, 1990, s. 20). 1866’daki Abhaz ayaklanmasının temel nedeni işte bu durumdu.

Abhazya’nın tamamen sömürgeleştirilmesini hedefleyen çarlık otoriteleri 19. yy. boyunca geleneksel hukuk normları yerine, kademeli olarak Prens Mirsky’nin “doğru mahkemeler” olarak tanımladığı imparatorluk yargı sistemini uygulamaya almıştır (Dzidzaria, 1990, s. 24). Ancak buna rağmen, reform sonrası ilk yıllarda, resmî imparatorluk yargı sistemi ile birlikte Abhazların geleneksel sisteminin hukuk normları işlemeye devam etmiştir. Bu, Kafkasya’daki çarlık askeri yönetimi tarafından hoş karşılanmamıştır. Bu konuyla ilgili olarak P. Kraevich 1871’de şöyle belirtmiştir: “Yönetimimizin gelmesinden, son yıllarda gerçekleştirilen reformlara kadar, dağlılar ile hükümetimizin temsilcileri arasındaki en sık görülen ve diyebiliriz ki tek çekişmeler yalnızca mahkemelerde yaşanmaktadır.” (Kraevich, 1871).

19. yy. sonunda oluşan geleneksel yargılama usullerinin durumu, 20. yüzyılda da değişmemiştir[1]. Gerçi, kaynaklardan anlaşıldığı üzere Sovyet iktidarının ilk yıllarında Abhazlar, davalarında geleneksek hukuk normlarını kullanmaya devam etmiştir. (Argun, 2003, s. 165). Bunun nedeni, eski yargılama usullerini, yönetim mekanizmalarını fiilen tamamen kaldıran genç Sovyet devletinin, aynı zamanda kısa sürede yeni yargı sistemini henüz kuramamış olmasıydı. Abhazya SSC Merkezi Yürütme Komitesi Kararı ile RSFSC’nin ceza kanunu uygulamaya konulmuştur (Sagaria, 1981, s. 132). Bununla birlikte, Abhazlar tarafından anlaşılır ve manen daha yakın olan geleneksel hukuk sistemi ilkeleri de işlemeye devam etmiştir.

Bölgedeki durumu istikrara kavuşturmak için çabalayan resmi otoriteler, hukuk normlarının en iyi geleneklerini kullanarak, hasımları uzlaştırmak suretiyle kan davası geleneğini ortadan kaldırmaya çalışmıştır. Böylece 20.yy. 20’li yılların başında Aşuba ve Amıçba aileleri arasında her iki taraftan da çok sayıda kurbanın verildiği uzun yıllardır süregelen kan davasına son verilmiştir (İnal-ipa, 1965, s. 445).


[1] Yazar, bu makalede kullanılan değerli bilgileri sağlayan aşağıdaki bilgi kaynaklarına şükranlarını sunar: Avidzba Rimma, 48, Aatsy köyü (2003); Smyr Urich, 75, Aatsi köyü (2002); Çamagua Saida, 33, Gudauta (2005), Torçua Mikhail, 70, Arasadzyh (2005)

Bir diğer vakada, Sovyet Abhazya’nın lideri Nestor Lakoba’nın isteği üzerine, bölgenin tanınmış arabulucusu Osman Tvanba kan davasını çözme görevini üstlenmiştir. Davayı ele aldıktan sonra öncelikle aracılar aracılığıyla katille temasa geçerek, uzlaşmayı kabul edip etmediğini sormuştur. Abrek, hayatından yorulduğu için her türlü şartı kabul edeceği cevabı alınmıştır. Osman, bir gün Gudauta bölgesinin tüm aksakallılarını ve liderlerini toplamış ve katili de yanına alarak merhumun kardeşinin yanına gelmiştir. Ancak Osman avluya girmeden önce katili, merhumun mezarının çitine bağlamış. (Merhumun mezarı evin yakınındaydı.) Eve girince yeniden uzlaşma konusu konuşulmaya başlanmış. Öldürülen adamın kardeşi ise hiçbir uzlaşmaya yanaşmamış. Bu durumda Osman ayağa kalkmış ve şöyle demiş: “Gidiyoruz, bizi uğurlarken, kardeşinin mezarının başında birini göreceksin. Onunla ne istersen yap.”

Herkes avluya çıkmış. Ev sahibi geleneğe göre onlara avlunun dışına kadar eşlik etmiş. Birden kardeşinin mezarının başında çıplak ayakla bağlanmış katili görmüş, bir an duraksamış ama sonra mezara giderek kardeşinin katilinin bağlı olduğu ipi çözmüş. Bu hareket aralarında artık barışın sağlandığı anlamına gelmekteydi. (Gorzba, 1999, s. 80).

Abhazlar hem Sovyet iktidarının ilk yıllarında hem de daha sonraki, yani Sovyet yargı sisteminin alternatif çözüm yöntemlerini kabul etmediği dönemlerde de çeşitli ihtilaflı durumların çözümünde geleneksel yargı usullerine başvurmuştur.

Bu dönemde tahkim mahkemelerinin rolünü önce hatiplik ve arabuluculuk nitelikleriyle tanınan saygın aksakallar üstlenmiştir. Daha sonra her köyde uzlaşma komisyonları ve aksakallar konseyleri oluşturulduktan sonra bu görevleri devralmıştır. Bu durum günümüzde, yani Sovyet sonrası dönemde de devam etmektedir. Abhaz toplumunda geleneksel hukuk normlarının korunması, öncelikle resmi yargı sisteminin gelişmemişliği ve bazı kritik durumlarda yetkisinin yetersiz kalmasıyla açıklanmaktadır[2].

Mevcut aşamada, yeni ulusal devletini kuran Abhazya yönetimi, Avrupa ve dünya standartlarına uygun bir yargı sistemi geliştirmeye çalışmaktadır. Aynı zamanda, mevzuatın iyileştirilmesine ve Abhazların geleneksel yargılama usullerinin tam olarak işlemesine acil ihtiyaç vardır.

Abhazların ataları tarafından kullanılan geleneksel hukuk normları unsurlarının Abhazya’nın yargı mevzuatına dâhil edilmesi, devletin ve bireyin çıkarlarının uyumlu bir şekilde birleştirileceği bir yargı sisteminin oluşturulmasına katkı sağlayacaktır. Bu sorun 1913 yılında Kodor bölgesi sakinleri tarafından tartışılmıştı. Toplantıya katılanlardan biri bu konuda şöyle belirtmiştir: “Bu arada eskidiğini, iyi olmadığını düşündüğümüz şeyler tüm medeni devletlerce yeniden uygulamaya konulmaktadır.” (İnal-ipa, 1984, s.15)

K.D. Machavariani 1913 yılında “Sohum ve Sohum çevresi ile ilgili açıklayıcı rehber” adlı çalışmasında şöyle belirtmiştir: “Medeni ülkelerinin yüzyıllardır aradığı kamu (açık) mahkemesi, Abhazlar tarafından çok iyi biliniyordu ve yaygın olarak kullanıyorlardı.” (Machavariani, 1913, 1913, 1913). s.315). A. Vekua 1912’de şunları yazmıştı: “Abhaz görgü kuralları, Milletler Cemiyeti’ndeki (E.N: Günümüzdeki adıyla Birleşmiş Milletler) insanlar tarafından kıskanılabilirdi.” (İnal-ipa, 1984, s. 19).

Yukarıda da belirtildiği gibi Abhaz toplumu bugün hâlâ geleneksel hukuk normlarını kullanmaktadır. Bu, resmi yargılama usullerinin etkisiz kaldığı durumlarda işlemektedir. Bu tespiti doğrulamak için, Abhazların hem Sovyet hem de Sovyet sonrası dönemde geleneksel yargılama usullerini kullandıklarına birkaç örnek verelim. 1960’lı yıllarda Gudauta ilçesine bağlı Aatsi köyünde çıkan ağız kavgası sırasında genç adam, yaşlı bir köylüyü dövmüş. Mağdurun yakınları intikam almaya karar vermiş ve arabulucular zamanında müdahale etmese bu durum kan dökülmesine yol açabilirmiş. Arabulucular önce suçlunun rızasını alarak mağdurun yanına suçluyu değil, elleri bağlı olan ağabeyini getirmişler. (Suçlu, ağabeyinden daha az saygındı). Planlanan eylemden bihaber olan mağdur önce şaşırsa da durum üzerine düşündükten sonra gencin yanına giderek ellerini çözmüş ve ona sarılmıştır. Aynı köyde benzer bir olay daha yaşanmış ancak bu defa arabulucular, öfkeli tarafa planlanan eylemler önceden bildirmiştir.


[2] Bkz., örneğin “Apsny” gazetesi, 7 Kasım 2002, № 83-84

Modern Abhazya’da, resmi yargı kurumlarının kararlarından memnun olmayan mağdur tarafın, suçlunun cezasını çektikten sonra bile davanın geleneksel yöntemlerle çözülmesini istediği durumlar da olabilmektedir. Örneğin, 20. yy. sonunda Gudauta ilçesine bağlı Abgarhuk köyünde merhumun kardeşleri, verilen cezanın yeterli olmadığı gerekçesiyle, cezasını çekip serbest bırakılan katilin peşine düşmüştür. Suçlunun hapse atılmasıyla çözülmezse bile en azından “kapandığı” düşünülen ihtilaf yeniden alevlenmiştir. Ve kan dökülmesi an meselesi olan bu sorun, arabulucuların müdahalesi sayesinde önlenmiştir.

Günümüzde ihtilaflı tarafların veya yalnızca mağdur tarafın adaleti sağlamak için tapınağın (anıha) yardımına başvurduğu durumlara da sıkça rastlanmaktadır. Bu gibi durumlarda Abhazlar, suçluyu lanetler ve aynı zamanda anıhanın önünde bir ritüel yemini ederler. Modern Abhazya’da, anıhanın önünde lanetlenenlerin torunlarının, küskün taraftan af diledikleri durumlar mevcuttur. Üstelik bu gibi durumlarda suça ilişkin zaman aşımının önemi bulunmamaktadır. Bu gibi durumlarda mağdur taraf, nadir istisnalar dışında, affediyorlar. Zira Abhazlar bugün bile anıhanın gücüne ve küskün kişinin suçunu itiraf eden kabahatliyi affetmezse, lanetin er ya da geç kendisine ve ailesine döneceğine inanıyorlar.

Abhazlar, gerçeği ortaya çıkarmakta zorlandıkları durumlarda da anıhanın yardımına başvuruyorlar. Bu gibi durumlarda, taraflardan biri, genellikle sanık, anıhanın önünde arınma yemini ile ritüel gerçekleştirir. Arınma yeminini çoğunlukla hırsızlık, soygun, gasp ve boşanma davaları olmak üzere çeşitli suçlarla suçlananlar etmiştir. Örneğin, 1888’de Gudauta ilçesinde karşılıklı zina suçlamaları nedeniyle iki aile ile yakın akrabaları arasında bir kavga çıkmıştır. Kavgaya tarafların hem akrabaları hem de komşuları müdahale etse de ortam yatıştırılamamış. O zaman kavgalı taraflar masumiyetlerini kanıtlamak için anıhanın önünde arınma yemini etmiştir. Ve böylece taraflar Tanrı’nın hükmünü bekleyerek ayrılmışlar, çünkü Abhazlara göre “anıha” önünde yemin etme prosedürü tüm şüpheli konuları çözüyor.” (Bartsits, 1999, s. 41).

Daha önce de belirtildiği gibi Abhazlar, devlet otoritelerin ve resmî ideolojinin seküler görüşlere bağlı olduğu Sovyet döneminde de anıhaya başvuruyorlardı. Devlet, ihtilafların çözümünde bu yöntemi teşvik etmese de bu olguyu tamamen ortadan kaldıramamıştır.

Yukarıda anlatılanlardan açıkça görülüyor ki, Abhazların geleneksel yargılama usulleri geçtiğimiz bir buçuk asır boyunca belirli bir dönüşüm geçirmiş olmasına rağmen, bugün hâlâ gücünü korumaktadır. Ve hayatın gösterdiği gibi, modern Abhaz toplumunda ihtilaflı durumlar çözümlenirken resmi yargı usullerinin yanı sıra geleneksel hukuk normları da kullanılmaktadır.

Kaynakça
Argun Y.G. Abhazların Etnolojisi. Ders kitabı. Sohum, 2003.

Bartsits M. Abhazların geleneksel hukuk bilincinde ihtilafın çözümü // Barış sürecinde resmi olmayan diplomasinin rolü. Irvine, 1999.

Botyakov Y.M. Kafkasya’da Abreklik. M., 2003.

Gojba R. Kamu diplomasisi yöntemlerinin muhtemel bir kaynağı olarak Abhazların geleneksel hukuku // Barış sürecinde resmi olmayan diplomasinin rolü. Irvine, 1999.

Dzidzaria G.A. Eserleri. C. 2 Sohum, 1990.

İnaç-ipa Ş.D. Abhazlar. Sohum, 1965.

İnal-ipa Ş.D. Abhaz görgü kuralları üzerine yazılar, Sohum, 1984.

Kraevaya P. Abhazya’da yargı usulüne halk geleneklerinin uygulanması üzerine birkaç söz // Kafkas dağlıları hakkında bilgi derlemesi. Sayı IV. Tiflis, 1871.

Machavariani K.D. Sohum ve Sohum çevresinin açıklamalı rehberi. Sohum, 1913.

Sagariya B.E. Abhazya’da Sovyet ulusal devletin oluşumu ve güçlendirilmesi. Sohum, 1981.

(Yayın: Modern Kırsal Abhazya. Makaleler kitabı. M.: 2006. S. 182-188.)

(http://www.kavkazoved.info/ Sitesinden yeniden yayınlanmıştır.)

İlginizi Çekebilir: Geleneksel Abhaz Davranışlarında Ahlaki Değerler

Instagram hesabımız

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu