Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
Öykü/Masal

АЛАКӘ / MASAL

Bir adamın geçim kaynağı olarak bir tarlası varmış. Bir yıl bu tarlaya büyük bir yılan gelmiş ve adama “bir daha bu tarlaya gelme yoksa seni öldürürüm” demiş. Adam çaresizce yalvarmış, “ama benim başka geçim kaynağım yok, bu tarlayı sana bırakırsam, kızlarım açlıktan ölür” demiş. Yılan o zaman, “bir kızını verirsen, seni bırakırım” demiş. Adam kızlarına nasıl söylesin, “yılanla hanginiz evlenir” diye? Ama hepimiz öleceğimize, diğerleri kurtulur diye kızlarına bu durumu söylemiş. Adamın küçük kızı yılanla evlenmeyi kabul etmiş. Ailesi için kendisini feda etmiş. Yılan kızı alıp gitmiş. Gide gide bir saraya varmışlar. Saray kapısının duvarında bir delik varmış. Yılan bu delikten geçince yakışıklı bir delikanlı olmuş. Meğer bu saray da onunmuş. Adam, her gün saraydan çıkıp deliğe girince yılan olup gidiyor; gelirken delikten geçip saraya gelince insan oluyormuş. Böyle mutlu bir şekilde hayat sürerlerken, kızın iki ablası, “bu kardeşimizi götüren yılan, kardeşimize ne yaptı” diye merak etmişler, aramaya çıkmışlar. Gide gide bir saraya varmışlar. Sarayın bahçesinde çok yakışıklı bir delikanlı, kız kardeşleriyle oturuyormuş. Güneş ve ay gibi birbirlerini seven bu mutlu insanları kıskanmışlar. Ne yapalım diye düşünürken, o yakışıklı delikanlının o delikten çıkarken yılan olduğunu fark etmişler. Ablalar deliğin her tarafına iğneler, çiviler, dikenler yerleştirip tuzak kurmuşlar. Ertesi gün delikanlı, delikten yılan olup çıkarken, her tarafına iğneler, dikenler, çiviler batmış. Kız, kocasının dönmesi gecikince dış kapıyı açmış bir de ne görsün delikten itibaren kan izleri var. Hemen erkek elbiseleri giyip, kan izlerini takip ederek kocasını aramaya başlamış. Ararken de kocası için ağıtlar yakıyor, ağlayarak şarkılar söylüyormuş. “Benim iyi kalpli, yakışıklı kocam Abhazya’ya damatlığa gitmiş. Giderken de yolda kimler tuzak kurmuş, kimlerin elinde ölmüş? Gören, duyan var mı? Ne kadersizmişim ne yaparım şimdi? / Altın renkli yılan derisini yarmışlar. Paslı çivileri tertemiz kalbine salmışlar. Baldızları mı kıskançlıktan yaptı kim bilir? Ne kadersizim ne yaparım ben şimdi?” diye ağıtlar yakarak giderken, bir kertenkelenin ayağına iğne batmış kıvranırken onu görmüş. Kız kertenkelenin ayağından iğneyi çıkarıp yola devam ederken kertenkele dile gelmiş, “bana bu iyiliği yapan güzel kız, dile benden ne dilersen” demiş. Kız da, “böyle böyle kocam yılan kılığında, yaralı mı, ölü mü, sağ mı bilmiyorum. Onu arıyorum” demiş. Kertenkele, “üzülme kocan yaşıyor ama ağır yaralı. Al bu yapa otunu bunu kocanın yaralarına sürersen kocan iyileşir” demiş. Kız giderken bir pınar başında bir küçük kızı acele acele su taşırken görmüş. Küçük kız, sürekli bir eve su götürüp tekrar pınara geliyormuş. Küçük kıza sormuş, “bu suyu nereye götürüyorsun?” diye. Küçük kız, “bizde yaralı bir misafir var, ona götürüyorum” demiş. “İyi o zaman ben de yardım edeyim” diye yanaşıp, kızın ibriğine göstermeden nişan yüzüğünü atmış. Küçük kız, suyu eve götürmüş, misafirin yaralarına dökerken nişan yüzüğü düşmüş. Adam yüzüğü tanımış. “Yolda sana kim rastladıysa bulup getirin” demiş. Kızı bulup getirmişler. Adam hemen iyileşmiş ve mutlu bir şekilde yaşamışlar.

Kaynak Kişi: Agırba Nedim Derleyen ve Çeviren: İrfan Ahocba

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu